KAMUOYU DUYURUSU (Karaağaç-Arsuz Kıyı Bölgesindeki Kahverengi Tabaka ve Köpük Oluşumu Hakkında )
İskenderun Körfezi Karaağaç-Arsuz Kıyı Bölgesindeki Kahverengi Tabaka ve Köpük Oluşumu Hakkında Kamuoyu Duyurusu
Son günlerde İskenderun Körfezi'nin Karaağaç-Arsuz kıyı hattında gözlenen belirgin kahverengi tabaka ve köpük oluşumu hakkında kamuoyunu bilgilendirme ihtiyacı doğmuştur. Bu durumun vatandaşlarımız arasında endişe yarattığı bilgisi üzerine, Fakültemiz uzman ekipleriyle yerinde incelemeler başlatmıştır.
Kıyılarımızda görülen bu yapılar, bilimsel adıyla fitoplankton patlaması olarak bilinen, tamamen doğal bir biyolojik olaydır. Denizde yaşayan, gözle görülemeyecek kadar küçük bitkisel planktonların (fitoplankton) sayılarının litrede 15-20 adetten kısa sürede yüz binlere çıkması sonucu oluşan bir görüntüdür. Şu an şahit olduğumuz durum, aslında bu olayın doğal sonuçlarıdır.
______________
Fitoplankton Patlaması Nedir ve Neden Oluşur?
Bu bitkisel hücreler, karadaki bitkiler gibi soluduğumuz oksijenin yaklaşık yarısını üreten ve atmosferdeki karbondioksitin büyük bir kısmını absorbe eden canlılardır. Denizel ekosistemin önemli bir parçası olan bu organizmalar, "uygun ortam" olarak nitelendirebileceğimiz bazı çevresel koşullar altında, 2-3 gün gibi kısa bir sürede çok yüksek sayılara ulaşabilirler.
Fitoplanktonlar, yaşam döngüleri oldukça kısa olan canlılardır. Ortamdaki azot ve fosfor gibi besin maddelerinin tükenmesiyle birlikte ölmeye başlarlar. Ortamda bulunan bu yüksek sayıdaki ölü hücrelerin bir kısmı yüzeye çıkarak rüzgar ve dalgaların etkisiyle belirli bölgelerde sürüklenir veya birikir. Gözlemlediğimiz kahverengi tabaka, aslında bu ölü bitkisel hücrelerden oluşmaktadır. Köpük oluşumu ise, ölen canlıların içerdiği yağ, protein ve şeker gibi organik yapıların su ile reaksiyona girerek rüzgar ve dalgalar nedeniyle köpürmesinden kaynaklanmaktadır. Bu süreç, tamamen doğal bir biyolojik süreçtir.
______________
Olası Nedenler ve Halk Sağlığına Etkisi
Bu çoğalma olayı, uygun ortam şartlarında herhangi bir denizin herhangi bir yerinde gerçekleşebilir. İskenderun Körfezi'ndeki bu oluşumun olası nedenleri arasında son günlerde deniz suyu sıcaklıklarının yüksek seyretmesi, insan kaynaklı faaliyetler sonucunda ortamda azot ve fosfor gibi besin elementlerinin miktarının yükselmesi, akıntı etkileşimi sayılabilir.
Yapılan ilk incelemeler ve mevcut bulgular, bu birikinti ve köpüğe neden olan fitoplankton türlerinin toksik olmadığını ve zehirli maddeler içermediğini göstermektedir. Bu nedenle, halk sağlığını doğrudan etkileyecek olumsuz bir durum bulunmamaktadır. Görsel olarak yüzülebilecek bir durumda olmamasına rağmen, bu durumun kendiliğinden, dışarıdan herhangi bir temizlik müdahalesine gerek kalmadan kısa süre içinde geçmesi beklenmektedir.
Önemle belirtmek isteriz ki, Marmara Denizi'nde yaşanan müsilaj olayı ile İskenderun Körfezi'ndeki mevcut durum çok farklıdır. Marmara'daki müsilaj, çok farklı organizmaların ve çok daha karmaşık bir biyolojik sürecin sonucudur. İskenderun'daki bu oluşum, müsilaj gibi bir çevre felaketi niteliği taşımamaktadır.
______________
Mevcut Durum ve Takip
Özetle, mevcut bulgular, olayın kimyasal veya toksik bir kirlenmeden değil, doğal süreçlerle tetiklenen bir biyolojik yoğunlaşmadan kaynaklandığını açıkça göstermektedir. Bölgedeki deniz suyu sıcaklığının kısa bir zaman diliminde yaklaşık 2°C arttığı tespit edilmiştir. Bu sıcaklık artışı, mikroskobik organizmaların çoğalmasını hızlandırmakta, sudaki çözünmüş oksijen miktarını azaltmakta ve özellikle düşük akıntılı kıyı alanlarında biyolojik birikimlere yol açmaktadır.
Konuyla ilgili takip sürecimiz devam etmektedir.
Kamuoyuna saygıyla duyurulur.