12 Mart İstiklal Marşı´nın Kabulü ve Mehmet Akif Ersoy´u Anma Programı İSTE’de Gerçekleştirildi
İstiklal Marşı’mızın Kabulünün 98. yıldönümünde; İskenderun Teknik Üniversitesi (İSTE) Türk Tarihi Araştırma Öğrenci Topluluğu’nun düzenlediği program, Barbaros Hayrettin Konferans Salonu’nda İSTE Rektörü Prof. Dr. Türkay Dereli ile akademisyenlerden öğrencilere tüm İSTE ailesinin katılımıyla gerçekleşti.
İskenderun Teknik Üniversitesi (İSTE) Türk Tarihi Araştırma Öğrenci Topluluğu’nun üyeleri tarafından İstiklal Marşı’mızın on kıtasının coşkuyla okunmasının ardından, İSTE Türk Tarihi Araştırma Topluluğu Danışmanı Dr. Öğretim Üyesi Hüseyin Turan Arat, günün anlam ve önemini belirten konuşmasında; “İstiklal Marşı’mızın kabulünün 98. Sene-i devriyesindeyiz. Millet şairi, Türk tarihine ismi altın harflerle yazılan Mehmet Akif Ersoy’u bu vesile ile şükran ve dua ile yâd ediyoruz. O zorlu günlerde; İstiklal Marşı’mızın kahraman ordumuza verdiği destek ve yüreklilik, asırlarca dilimizden düşmeyecek bir marşa dönüşmüştür. Büyük şairin memleket ve vatan sevgisini nitelendiren dizilerinden bir kaçını burada paylaşmak istiyorum: ‘Sahipsiz vatanın batması haktır, sen sahip çıkarsan bu vatan batmayacaktır.’ Sözlerime son verirken şunu belirtmek isterim ki ‘Rabbimin bu millete bir daha İstiklal Marşı yazdırmaması için; yılmayacağız, yıkılmayacağız, çalışacağız, başaracağız” dedi.
İskenderun Meslek Yüksekokulu Öğretim Görevlisi Nuh Kahramanoğlu, “İstiklal Marşı’mızı Yeşerten Manevi İklim” başlıklı konuşması ile dinleyenleri tarihte bir yolculuğa çıkararak, İstiklal Marşı’nın yazıldığı dönem hakkında bilgiler verdi. Nuh Kahramanoğlu: “İstiklal Marşı’mızın yazılışının ve kabul edilişinin tarihsel bir sırası vardır. 17 Şubat 1921’de yazılmış, 12 Mart 1921’de kabul edilmiştir. Ancak bu olaylar rastgele gerçekleşmiş değildir. Bugün bu sıralamadan çok, milletimiz ve Akif’in ruh halinden, Marşı’mızın ikliminden bahsetmek istiyorum. 1. Dünya Savaşı bitmiş, Osmanlı coğrafyası çetin bir kışa girmiştir. Bu savaşta şehit ve esir olmak üzere 2 milyon insanımızı kaybettik. Bununla da kalmadılar, topraklarımız işgal edilmiş, kaynaklarımıza el konulmuş, milletimiz adeta açlık ve ölüme terk edilmiştir. Şartlar bu kadar zor olmasına rağmen, bu necip millet ye’se kapılmamış ve büyük bir kahramanlık örneği göstermiştir. Mehmet Akif de konuşmalarında ve şiirlerinde bu duygunun üzerinde durmuş, milleti bağımsızlık için isteklendirmiş, cesaretlendirmiştir. Dert aynı dert, sevgi aynı sevgidir. İstiklal Marşı’nda dert vardır, sevgi vardır, azim vardır; ancak ümitsizlik yoktur, çünkü Anadolu insanın kodlarında ümitsizlik yoktur. 23 Aralık 1920’ye kadar 724 şiir yarışmaya katılmış, ama hiçbiri beğenilmemiştir. Neden 724 şiir içinden 1 tanesi dahi seçilememişti de Akif’in sonradan yazdığı şiir ayakta alkışlanarak seçilmişti? Bence bunun cevabı Mehmet Akif’in milletimizle aynı dili konuşması, aynı iklimden olmasıdır. Sadece Akif’in değil, milletimizin birçok hasleti İstiklal Marşı’mıza yansımıştır. Çünkü Akif bu milletin öz evladıdır. Milletiyle acısı bir, tatlısı bir, kutsalı bir, istikameti birdir. Allah bu millete bir daha İstiklal Marşı yazdırmasın” şeklinde konuştu.
Nuh Kahramanoğlu’nun İstiklal Marşı konusunda verdiği bilgilerin ardından, İSTE Türk Tarihi Araştırma Öğrenci Topluluğu’nun hazırlamış olduğu “İSTE öğrencilerinin Mehmet Akif Ersoy hakkındaki düşünceleri” konulu röportaj videoları izlendi. İSTE Rektörü Prof. Dr. Türkay Dereli, İstiklal Marşı’nın Kabulünün 98. Yıldönümü için hazırladıkları program için İSTE Türk Tarihi Araştırma Öğrenci Topluluğu üyelerine ve danışmanlarına teşekkür etti. Programın ardından, dinleyicilere Mehmet Akif Ersoy’un anısına lokum ikram edildi.